Diyaframı etkileyen sinirlerin uyarılması, hıçkırığın çıkış kaynağıdır. Hıçkırık 2 günden uzun sürerse inatçı dirençli olarak adlandırılır. Hıçkırıkların temelde iki nedeni vardır: Beyin merkezinden kaynaklı nedenler ve vücudumuzdaki sinirlerden kaynaklı nedenler. Uzun süreli hıçkırıklar, beyindeki önemli bir rahatsızlıktan, sindirim yolu rahatsızlıklarından hatta kanserlerden bile kaynaklanabiliyor. 2 günden fazla süren hıçkırıklarda doktora gitmekte yarar var.
Hıçkırık sanıldığı kadar masum değil
Hıçkırık, çoğunlukla kısa süreli ve zararsızdır. Aşırı yemek yediğimizde, aşırı güldüğümüzde, sigara ve alkol kullanıldığında ya da acı yiyecekler tüketildiğinde diyafram uyarılır ve hıçkırığa neden olur. Ancak bazı durumlarda, hıçkırık önemli bir hastalığın belirtisi de olabilir. Özellikle 48 saatten uzun süren hıçkırıklarda, muhakkak doktora başvurulması gerekir.
Hıçkırık nedir?
Hıçkırık, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyafram kasının ani bir şekilde kasılmasıyla oluşur. Bu kasılma esnasında, diyafram aniden fazla hava solunmasına neden olur, soluk borusu da bu ani hava girişini kısıtlamak için gırtlak girişini kapatır. Ses tellerinin olduğu bölgede bulunan gırtlağın aniden kapanması, hıçkırık dediğimiz sese neden olur.
Hıçkırık neden oluşur? Bir hastalığı işaret ediyor olabilir mi?
Hıçkırık beyindeki sinirlerle ilişkilidir. Diyaframı etkileyen sinirlerin uyarılması, hıçkırığın çıkış kaynağıdır. Hıçkırık 2 günden uzun sürerse inatçı dirençli olarak adlandırılır.
Mide, yemek borusu ve diyaframda bulunan sinirler uyarıldığında bunların bilgisi doğruca ana sinir dallarına iletilir ve kas kasılmasından sorumlu beyin bölgesine ulaşır. Beyindeki merkezden kaburga, diyafram, gırtlak ve yemek borusu kaslarına geçici hıçkırık atağına yol açacak sinyaller gönderilir.
Hıçkırıkların temelde iki nedeni vardır: Beyin merkezinden kaynaklı nedenler ve vücudumuzdaki sinirlerden kaynaklı nedenler. Uzun süreli hıçkırıklar, beyindeki önemli bir rahatsızlıktan, sindirim yolu rahatsızlıklarından hatta kanserlerden bile kaynaklanabiliyor.
Beyin hastalıklarından kaynaklanan hıçkırıklar
İnatçı hıçkırıklar, beynin diyafram kasılmasını etkileyen bölgelerinde meydana gelen inme dediğimiz damar tıkanması sonucu meydana gelebilir. Özellikle ileri yaştaki kişilerde inatçı hıçkırıklar dikkate alındığında, tanı ve tedavide gecikme kalıcı hasara neden olabilir.
Beyinde diyafram kasılmasını etkileyen herhangi bir bölgede tümör, enfeksiyon veya beyin baloncuğu oluşması hıçkırığa neden olabilir. Bazen kalp krizi vakalarında inatçı hıçkırıklar oluşabiliyor. Çünkü diyafram kaslarını uyaran sinirler kalp krizi sonucu hasar görebiliyor.
Sindirim yolu rahatsızlıklarından kaynaklanan hıçkırıklar
Mide şişkinliği, reflü, geğirme gibi rahatsızlıklar, diyaframın kasılmasına neden olan sinir alıcılarını harekete geçirir ve bu sinirler diyaframın kasılmasına neden olur. En sık ve uzun süreli hıçkırık genelde reflüsü olan hastalarda görülür. Reflü tedavisiyle birlikte hıçkırık şikayeti de kaybolur.
Küçük bebeklerde mide büyüdüğü ve gaz yutulduğu için diyaframı etkileyen sinir alıcıları uyarılabilir. Bu yüzden bebeklerde sık hıçkırık nöbetleri görülür.
Hıçkırık, yemek borusu kanserinin de bir belirtisidir. Yemek borusu kanseri hastalarının yaklaşık üçte birinde inatçı hıçkırıklar görülür.
Mide ülserinde rolü olan H. Pylori mikrobu enfeksiyonu da şaşırtıcı bir şekilde hıçkırık nedenidir. Bu hastalık yapıcı bakteriler, asit üretimini artırarak yemek borusu cildini tahriş eder ve sinirleri uyarır.
Alkol kullanmak da yemek borusunu tahriş ederek asit reflüsüne yol açar ve hıçkırığı tetikler.
Hamilelik süresince bebek, anne karnında geçirdiği her gün boyunca biraz daha büyüyerek gelişmeye devam eder. Bebeğin büyümesiyle beraber diyafram üzerindeki baskı artış gösterir. Diyaframın bu baskıdan etkilenmesiyle beraber hıçkırık ortaya çıkar.
İlaç kullanımından kaynaklanan hıçkırıklar
Parkinson hastalarının yaklaşık yüzde 20’sinde hıçkırık yakınması olabiliyor. Hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların içerisindeki maddeler diyafram sinirleriyle etkileşime geçerek hıçkırığa neden olduğu düşünülüyor.
Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar, diyafram sinirlerini tetikleyen bazı içeriklere sahiptir. Bu yüzden kemoterapi tedavisi alan kanser hastalarında hıçkırık olabiliyor.
Bunların dışında zatürre, akciğerde sıvı toplanması ve akciğer tümörü de hıçkırığa neden olabilir. Ayrıca, sigara içenler, sürekli olarak hava yutmaları nedeniyle hıçkırığa eğilimlidirler.
Hıçkırık nasıl giderilir?
- Hıçkırığın kesilmesinde en etkili yöntem karbondioksit solumaktır. Bir poşet ya da kese kağıdına solumak, kandaki karbondioksit miktarını arttırır ve daha fazla oksijen almak için diyafram ile temasını derinleştirir. Bu da hıçkırığı durdurur.
- Buzlu su, limon suyu veya sirke içildiğinde gırtlaktaki kasılmanın gevşemesi sağlanabilir.
- Eğer 48 saatten daha uzun süren bir hıçkırık şikayetiniz varsa doktora görünmeniz gerekir.
- Ense bölgesine masaj yaparak, diyaframı etkileyen sinirlerin rahatlatılması ile hıçkırık önlenebilir.
- Masaj ve ilaç tedavisine rağmen hıçkırık devam ediyorsa diyafram sinirleri anestezik ilaçla uyuşturulabilir veya cerrahi müdahaleyle etkisiz hale getirilebilir. Cerrahi yöntemle, diyafram sinirine hafif elektriksel uyarımlar yapan cihaz yerleştirmeleri de yapılmaktadır.
- Dizlerinizi göğsünüze doğru çekmek göğsünüzü sıkıştırarak, diyaframı tetikleyebilir ve hıçkırıklara neden olan kasılmaları durdurabilir. Göğsünüzü sıkıştırmak için öne doğru eğilmeyi de deneyebilirsiniz.
- Ağzınızı ve burnunuzu kapatıp akciğerlerinizden nefes vermeye çalıştığınızda burun sinüslerinize basınç uygularsınız. Bu basınç da diyafram sinirini uyararak hıçkırığın durmasını sağlayabilir.
- Nane yağı, bir damla yutulduğunda bile, diyafram sinirini uyarır ve alt yemek borusu kasını gevşeterek hıçkırığı durdurabilir.
- Stres, en yaygın kısa süreli hıçkırık nedenlerinden biridir. Hıçkırığınız uzun süredir devam ediyorsa, stres koşullarını uzaklaştırıp rahatlamaya çalışın.