Ana SayfaSağlıkHamilelikGebelikte D Vitamini Önemi

Gebelikte D Vitamini Önemi

Gebelikte artan kalsiyum ihtiyacına paralel olarak D vitamini aktif metaboliti de artar. Bu artan ihtiyaç diyetle, ekstra takviyelerle ve güneş ışığından faydalanarak karşılanır.

D vitamini vücutta iki yolla elde edilir. Birincisi; deride bulunan öncü maddelerin güneş ışığının etkisi ile form değiştirerek önce karaciğer daha sonra da böbreklerde işlem görmesi ile aktif forma dönmesi. Diğer yol ise diyetle alınan öncü maddelerin karaciğer ve böbrekte benzer yol takip ederek aktif forma dönmesi… En önemli D vitamini kaynakları yağlı balıklardır. Yumurta sarısı, süt, kahvaltılık gevrekler diğer D vitamini kaynaklarıdır.

Gebelikte artan kalsiyum ihtiyacına paralel olarak D vitamini aktif metaboliti de artar. Bu artan ihtiyaç diyetle, ekstra takviyelerle ve güneş ışığından faydalanarak karşılanır. Güneş ışınlarından faydalanma coğrafi özellikler, mevsimsel durum, bariyerler (kıyafet, krem vb.),açık yada koyu ten rengine göre değişir.

Gebelikteki kalsiyum ve D vitamini ihtiyacı özellikle son 3 ay içinde hızlıca artar.

Bağırsaklardan kalsiyum emiliminin de yaklaşık 2 kat artması ile bebeğe yeterli kalsiyum geçişi sağlanmaya çalışılır. Yetersizlik durumlarında kemiklerdeki kalsiyum emilir ve annede kemik erimesi oluşabilir. Yapılan çalışmalar henüz gebelerdeki ideal D vitamini seviyeleri ve bu seviyelerin kemik erimesi ile ilgisi konusunda net bir sonuç vermiş değildir. Bu yüzden D vitamini takviyesi için belirlenmiş bir doz şeması yoktur. Bu konuda daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır.

Yeni doğanlarda ve çocuklarda ‘raşitizm’ hastalığının temel nedeni anne karnında ve yeni doğanda yetersiz D vitamini alımıdır. Raşitizm; büyüme geriliği ,bacaklarda eğrilik, omurgada bükülme ,yetersiz kas gelişimi ile giden genel bir kemik hastalığıdır vitamininin ayrıca beyin gelişimi ,bağışıklık sistemi ve bilişsel fonksiyonlarla ilişkili olduğu bilinmektedir. Ayrıca gebelik toksemisi, gebelik diyabeti, yetersiz doğum kasılmaları ve artmış sezaryen oranları ile alakalı olabileceği düşünülmektedir.

Güneş ışınlarından faydalanma bakımından şanslı bir coğrafyada yaşadığımızı söyleyebiliriz. Her gün ortalama 15 dakika ellerimizin ve kollarımızın güneşe maruz kalması D vitamini açısından yeterlidir. Ancak unutulmamalıdır ki camın arkasından alınan güneş ışığının D vitamini açısından hiçbir faydası yoktur. Fazla güneşte kalmanın da keza herhangi bir doz aşımı etkisi olmaz, metabolizma bunu ayarlamaktadır.

Elimizdeki multivitamin preparatlarında 400-800 İU D vitamini bulunmaktadır. Özellikle koyu tenli, kilolu, kapalı giyinen, kış aylarında doğum yapacak hastalarda diyeti düzenlemek, yağlı balık tüketimini arttırmak ve gerekirse D vitamini takviye etmek gerekmektedir. D vitamini ile zenginleştirilmiş süt tüketimi ile ABD başta olmak üzere birçok ülkede raşitizm önemli ölçüde azaltılmıştır.

Sonuç olarak, net tedavi şemelerı oluşmasa bile özellikle riskli gebeler yakın takip edilmeli, gerekli durumlarda 1000 İU civarında D vitamini takviyesi yapılmalı, gebede D vitamini kan seviyelerinin teşhis ve takipte sınırlı bilgi verdiği unutulmamalıdır.

Bu Konular İlginizi Çekebilir!

Exit mobile version